Denetim çalışmalarında çoğu zaman denetimini gerçekleştirilen şirketlerin kapanış öncesi diye adlandırdığımız gelir ve gider yansıtma hesapları öncesi mizanlar denetçiler tarafından talep edilir.
Ancak burada yasal mevzuata göre hesaplanan vergi tahakkukları ile ilgili dikkat edilmesi gereken bazı konular mevcuttur;
Şirketler dönem sonu kapanış işlemleri esnasında vergi kayıtlarını atıyor ise kapanış öncesi temin edilen mizanda yasal mevzuata göre hesaplanan vergi kayıtları olmayabilir.
Söz konusu vergi kayıtları genellikle;
- Vergi tahakkuk ettiğinde;
- Tahakkuk eden vergiye ilişkin olarak ödeme gerçekleştiğinde;
Şirketlerin yasal mevzuata göre hazırlanan mizanlarında kayıt altına alınır.
Dikkat edilmesi gereken konu 1;
Kapanış öncesi olarak denetçi tarafından talep edilen mizanda, yukarıda yer alan kayıtlardan vergi tahakkuk ile ilgili olan kayıt kapanış işlemi olarak değerlendirilmiş ise denetçi tarafından temin edilen mizanda yer almayabilir.
Bu durumda denetimi gerçekleştirilen mizanda var olmayan yasal vergi gideri, şirket tarafından hazırlanan ilgili finansal raporlama çerçevesine göre oluşturulmuş finansal tablolarda yer almayabilir.
Bu durum, şirketin dönem kârından ayrılması gereken dönem kârı yasal yükümlülüklerinin finansal tablolarda olmamasına ve dönem kârının olması gerekenden yüksek olmasına sebebiyet verebilir.
Bu durum temel olarak vergi usul kanununa göre geçici vergi dönemlerinde raporlama yapan şirketlerde ortaya çıkabilir veya mali yıl sonu öncesinde denetimi gerçekleştirilen ve henüz kurumlar vergisi tahakkuk hesaplaması yapılmamış şirketlerde ortaya çıkabilir.
Bahsettiğimiz bu durum dönem kârının olması gerekenden yüksek olmasına sebebiyet vermekle beraber, mali yıl sonunda bu durumun ortaya çıkması halinde takip eden mali yılda şirketin yasal mizanında yer alan özkaynak dengesi mutabakatı sağlanamayacaktır.
Bunun sebebi şirket denetçiye verdiği mizanda dönem kârından vergi yükümlülüğünü azaltmayarak kâr açıklamış olmasına rağmen, vergi usul kanununa göre kapanışını yaparken, kurumlar vergisi beyannamesini hazırlayarak beyan ettiği tarihte, beyanname ekinde yer alan mizanda söz konusu vergi kaydını kayıtlara almasından kaynaklanmaktadır.
Bu sebeple ara dönem veya sene sonu raporlamalarında, denetçilerin şirketlerden temin ettikleri mizanlarda, dönem sonunda tahakkuk etmesi gereken bir vergi olup olmadığını sorgulamalı, yapılan sorgulamayı mutlaka denetim dosyalarında dokümante etmeli ve tahakkuk etmesi gereken vergiyi mutlaka şirketin finansal tablolarına kaydettiğinden emin olmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken konu 2;
Şirketler yukarıda bahsedilen açıklamalara göre, ara dönemlerde yapılan geçici vergi hesaplamalarını kayıtlarına alırken zaman zaman henüz nakdi ödeme gerçekleşmese bile geçici vergi kayıtları atmaktadırlar;
Özün önceliği gereği, peşin ödenmiş giderler hesabında şirket tarafından nakdi olarak ödemesi gerçekleştirilmiş geçici vergilerin muhasebeleştirilmesi gerekir. Ara dönem raporlamalarında şirketin raporlama yaptığı ara dönem geçici vergi dönemlerine denk geliyorsa, beyanname verme ve ödeme sürelerine göre geçici vergi dönemleri itibari ile tahakkuk eden verginin ödemesinin yapılmış olması teorik olarak mümkün değildir. Bu durumda yukarıda yer alan kayıt şirketlerin finansal tablolarında aslında henüz gerçekleşmemiş bir nakdi ödemenin kayıtlara alınması anlamına gelir. Bu da düzeltme gerektiren bir durumdur ve denetçi tarafından fark edilmesi halinde, şirketin söz konusu kaydı ters çalıştırması gerekmektedir.
Sonuç olarak;
Şirketlerin finansal tablolarını hazırlarken hesapların ilgili oldukları hesaplar altında muhasebeleştirilebilmesi için;
- Dönemde tahakkuk etmesi gereken bir vergi var ise;
- Tahakkuk etmiş olan vergiye dair geçmiş dönemlerde, geçici vergi ödemesi veya başka bir ödeme ile vergi matrahından indirilebilecek ödemeleri var ise kaydetmiş oldukları 193 hesabı;
Kayıtlarını atarak, hem finansal durum tablosunda (bilanço) dönem kârına ilişkin vergi yükümlülüğünün netini doğru raporlaması, hem de gelir tablosunda yer alması gereken vergi giderini kayıtlara alması gerekmektedir.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi eğer henüz peşin olarak ödenmemiş ancak şirket tarafından kayıtlara alınmış bir geçici vergi ödemesi var ise;
Kaydı ile finansal tabloları düzelttirmesi gerekir.
Dikkat edilmesi gereken konu 1;
Geçici vergi hesaplamasını yapan şirketlerde her çeyrek hesaplanan vergi tutarı kümüle olarak değerlendirilmelidir, yani örnek olarak ikinci geçici dönemi sonunda tahakkuk etmesi gereken vergi tutarı birinci geçici ve ikinci geçicinin toplamı kadardır.
Dikkat edilmesi gereken konu 2;
Söz konusu hesaplamalar denetçinin kendi inisiyatifi ile hesaplaması mümkün olmayan ve mutlaka şirket yönetimi ile gerekli iletişimler sağlanarak belirlenmesi ve denetim dosyasında dokümante edilmesi gereken hususlardır.
Dikkat edilmesi gereken konu 3;
Yukarıda örnek olarak kullanılan hesap kodları tek düzen hesap planına göre şirketlerin muhasebe birimleri tarafından genellikle yaptığı kayıtlardan yola çıkılarak hazırlanmış olup, denetçilerin finansal tabloların kapanış süreçlerini incelerken şirketler tarafından kullanılan başka hesaplar var ise değerlendirmelerini ona göre yapmaları gerekmektedir.