Finansal Yönetime Dair

Finansman Gider Kısıtlaması

KONU:

Çalışmamızda tartışmalı bir konu olan finansman gider kısıtlamasını Vergi Usul Kanunu ve raporlama yönünden inceleyeceğiz. Finansman gider kısıtlaması; uzun zamandır gerek uygulamacılar, gerek iş dünyası temsilci ve yöneticileri ve gerekse yazın dünyasında yer alan entelektüel çevre arasında tartışılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

6322 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle 1/1/2013 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 5520 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (i) bendiyle; kredi kuruluşları, finansal kuruluşlar, finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri dışında, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu aşmamak üzere Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan kısmı kanunen kabul edilmeyen gider (KKEG) olarak kabul edilmiştir.

Ayrıca, bu oranı sektörler itibarıyla farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.

Cumhurbaşkanı bu yetkisini 4/2/2021 tarihli ve 31385 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 3/2/2021 tarihli ve 3490 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla kullanmış olup bu Kararda 1/1/2021 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi kazançlarına uygulanmak üzere söz konusu gider ve maliyet unsurlarının %10’unun kurum kazancının tespitinde indiriminin kabul edilmeyeceği düzenlenmiştir.

KONUYA DAİR ÖZET BİLGİ:

İlk defa 2021 takvim yılı ilk geçici vergilendirme döneminden itibaren uygulanmaya başlayan finansman gider kısıtlaması uygulaması ile bilançolarında yabancı kaynakları öz kaynakları aşan mükellefler için aşan kısma isabet eden yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kar payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unu kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması zorunluluğu doğmuştur.

Uygulamada en büyük itiraz yabancı kaynak kavramının içerisinde kısa ve uzun vadeli bütün hesaplarının dikkate alınmasınadır. Zira bu kaynakların içerisinde piyasaya olan borçlar, alınan avanslar, ortaklara borçlar, vergi, SGK borçları ve yıllara yayın inşaat hakediş gelirleri gibi hesaplar yer almaktadır. Bu hesapların yabancı kaynak gibi değerlendirilmesine itirazlar söz konusudur.

Uygulamada gerek geçici vergilendirme dönemlerinde gerekse yıllık dönemde finansman gider kısıtlamasına tabi olunup olunmayacağı hesap döneminin son günü itibarıyla VUK’a göre çıkarılacak bilanço esas alınarak tespit edilmekte, herhangi bir geçici vergilendirme döneminde finansman gider kısıtlaması şartlarını taşımayanlar, şartların oluştuğu geçici vergilendirme döneminden itibaren finansman gider kısıtlamasına tabi olmaktadırlar.

Hesap dönemin son günü itibariyle çıkarılan bilançoda yer alan kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar toplamı öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısmı münhasır olmak üzere finansman gider kısıtlaması uygulanmakta , kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar toplamı öz kaynakların altında kalan işletmelerde gider kısıtlaması uygulaması söz konusu olmamaktadır.

KONUYA DAİR ÖZET BİLGİ (DEVAMI)

Gider kısıtlamasına tabi gider ve maliyet unsurlarından biri de ilişkili firmalardan alınan borçlar nedeniyle ödenen adat faiz giderleridir. Tabi alınan borcun gider kısıtlamasına tabi olup olmamasından önce örtülü sermaye olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği araştırılmalıdır. Bildiğimiz üzere, kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin edip işletmede kullandıkları her türlü borcun, kurumun dönem başı öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermayedir ve örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderler ise Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının

(b) bendi uyarınca gider olarak dikkate alınamaz. Öte yandan, örtülü sermaye şartlarının oluştuğu durumda, örtülü sermaye üzerinden ödenen faiz ve benzeri ödemeler veya hesaplanan tutarlar, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarının uygulanmasında, gerek borç alan gerekse borç veren nezdinde, örtülü sermaye şartlarının gerçekleştiği, hesap döneminin son günü itibarıyla dağıtılmış kar payı, dar mükellefler için ana merkeze aktarılan tutar sayılmakta, kur farkları ise kar payı olarak değerlendirilmemektedir.

ÖRNEK MEVZUAT UYGULAMA:

KKEG Tutarının Tespiti

Yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşmış olan kurumlar vergisi mükelleflerinin, aşan kısımla sınırlı olmak üzere, yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’luk kısmı, kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır.

Aşağıda tablolaştırarak formüle ettiğimiz Örnek üzerinden konuyu hesaplama kayıtlarda gösterme raporlama yönünden incelediğimizde;

DönemlerFİNANSMAN GİDER KISITLAMASINA KONU Yabancı KaynaklarÖz KaynaklarFinansman GideriAşan Kısım
2021/1    
2021/251.935.019,6228.805.081,56457.647,2523.129.938,06
2021/3   0
2021/4   0
 2021/2’nci Dönem FİNANSMAN GİDERİ İÇİN HESAPLANAN KKEG20.381,92 00

Yevmiye Kayıtları Ve Raporlama

Esasen vergi matrahının tespiti açısından her iki yöntem arasında fark oluşmamaktadır. 1’nci yöntemde 780.Finansman Giderleri Hesabında bulunan tutar yansıtma hesapları ile 660 No’lu hesaba aktarılırken tutar üzerinde bir değişiklik yapılmamakta beyanname üzerinde finansman gider kısıtlaması KKEG tutarı  olarak ayrıca belirtilerek yer almaktadır.

2’nci yöntemde 780.Finansman Giderleri ’nde bulunan tutar hesaba alacak yazılarak KKEG olarak ilgili KKEG hesabına aktarılmakta ve beyanname üzerinde de gösterilmektedir.

Böylece 780 No’lu hesapta yer alan kabul edilen finansman gider hesabı tutarı 660 No’lu hesaba aktarılmakta ve 660 No’lu hesapta yer alan gider kabul edilen tutar olarak raporlanmaktadır.

1’nci yönteme getirilebilecek eleştiri; gelir tablosunda yer alan finansman gideri hesabının tamamının vergi matrahından indirilebilen tutar olmadığı, tutarın KKEG tutarı kadar fazla olduğudur ki bu tutarda beyanname ilgili satırında finansman gider kısıtlamasından kaynaklanan KKEG tutarı olarak yer almaktadır.

2’nci yönteme getirilebilecek eleştiri 780.Finansman Giderleri hesabının alacak kaydı çalıştırılarak netleştirme yapılarak 660 No’lu hesaba aktarılmakta olduğudur. Gider hesaplarının yansıtma dışı alacak kaydı yapılarak netleştirme yapıldığı eleştirisi.

Dökümanlar

This is some text inside of a div block.
İndir
This is some text inside of a div block.
İndir
Managing Director

Mert Yaya alanında 12 yılı aşkın deneyime sahip bir denetim ve muhasebe uzmanıdır. EY ve Deloitte gibi üst düzey firmalarda çalışmış ve çeşitli denetim, raporlama ve risk danışmanlığı projelerine liderlik etmiş ve yönetmiştir. Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası üyesidir ve Sermaye Piyasası Kurulu'ndan çeşitli sertifikalara sahiptir. Yeni muhasebe standartlarına uyum, GAAP dönüşümleri ve finansal tablo hazırlama konularında uzmanlığa sahip olan Mert Yaya  ayrıca müşterilere ve personele eğitimler vermiştir.