Finansal Yönetime Dair

Start - Up Girişimlerde Değerleme Yöntemleri

Start-up’lar, en genel anlamda, bir girişimci tarafından başlatılan yeni ticari girişimlerdir.

Bir start-up girişimin değerinin belirlendiği çeşitli yöntemler şunları içerir:

1) Berkus Yaklaşımı

2) Yinelenen Maliyet Yaklaşımı

3) Gelecek Değerleme Yöntemi

4) Piyasa Çoklu Yaklaşımı

5) Risk Faktörü Toplama Yöntemi ve

6) İndirgenmiş Nakit Akışı (DCF) Yöntemi

Berkus Yaklaşımı

Erken aşamadaki şirketleri değerlemek için farklı yöntemler kullanılmaktadır. En iyi gelir öncesi başlangıç değerleme yöntemlerinden biri Berkus yöntemidir.

Amerikalı risk sermayedarı ve melek yatırımcı Dave Berkus tarafından oluşturulan Berkus Yaklaşımı, beş temel başarı faktörünün ayrıntılı bir değerlendirmesine dayalı olarak bir start-up girişimine değer biçmeyi hedeflemektedir:

1) Temel değer

2) Teknoloji

3) Yürütme

4) Çekirdek pazarındaki stratejik ilişkiler ve

5) Üretim ve buna bağlı satışlar.

Berkus yöntemi, şirket değerini ilk gelirlerinden önce hesaplar.

Niceliksel ölçümdeki beş kilit başarı faktörünün işletmenin toplam değerine ne kadar değer kattığını değerlendiren ayrıntılı bir değerlendirme yapılır. Bu sayılara dayalı olarak, başlangıç girişimi değerlenir. Berkus Yaklaşımı bazen “Aşama Geliştirme Yöntemi veya Geliştirme Aşaması Değerleme Yaklaşımı” olarak da anılabilir.

Berkus Metodu kapsamında anlaşılması gereken kritik kriterler aşağıda verilmiştir:

Sağlam Fikir: Bir fikir veya bir eylem planı, her yeni girişimin başladığı bir şeydir. Bir start-up, nihayetinde kurucudan türetilen bir fikirdir. Bu fikir, çözülmemiş bir sorunu çözme potansiyeline sahip olduğunda düşünülür. Ayrıca hedef sektörün mevcut iş modelini güncelleyebilir. Yeni kurulan şirketlerin bir fikri doğrularken yaptığı büyük bir hata, büyük harcamalardır.

Prototip: Prototip, Berkus yöntemi ile start-up’ların değerlemesinde kritik parametredir. Uygulanabilirliğini test etmek için gerçek konsept veya ürünün bir kopyasıdır. Prototiplemenin birincil fikri, enerji, para ve zaman gibi herhangi bir toplu yatırımdan önce tanımlanan boşluklarla yüzleşmektir. Start-up’lar, ürünün işlevselliğini kanıtladığı için prototipin önemini küçümsememelidir.

Yönetimin değerlendirilmesi: Bir risk sermayedarı veya melek yatırımcı, önce kurucunun alan deneyimini veya sicilini kontrol eder. Yönetimin kapasitesi ve yetkinliği ne kadar yüksek olursa, değerleme de o kadar yüksek olur.

Stratejik ilişkiler: Stratejik ilişkiler, karşılıklı yarar sağlamak için iki veya daha fazla taraf arasındaki işbirlikleri olarak tanımlanır. Bir Start-Up, uzmanlıklarından ve kaynaklarından yararlanmak için genellikle büyük ve köklü taraflarla stratejik ilişkilere girer. Yeni kurulan şirketlerde üretim/dağıtım zincirlerinin eksik olduğu ve daha düzgün işleyişi sağlamak için bu ilişkilerden yararlandığı sıklıkla görülür.

Ürün sunumu: Ürün sunumu, geliştirme sürecinin son aşamasıdır. Bir start-up’ın ilerlemesini veya başarısızlığını tanımlayan zorunlu bir faktördür. Ürünün piyasaya sürülmesi, başlangıçta piyasaya sürüleceği ve sınırlı veya küresel bir pazarda gerçekleşeceği pazar boyutuna bağlıdır. Bir start-up’ın ürününü pazarlama ve satma yeteneğinin dahili bir analizidir. Kullanıma sunma süreci, lansman öncesinden lansman sonrası etkinliklere kadar başlar. Kullanıma sunmanın başarısı, şirketin gelecekteki genişlemesi için bir sinyaldir.

Yinelenen Maliyet Yaklaşımı

Yinelenen Maliyet Yaklaşımı, fiziksel varlıklarının satın alınması da dahil olmak üzere, Start-Up girişiminin kurulması ve girişimin ürününün başlatılması ve geliştirilmesiyle ilgili tüm maliyet ve harcamaların dikkate alınmasını içerir. Adından da anlaşılacağı gibi bu başlangıç değerleme yöntemi, bir şirketin yalnızca onu çoğaltmak için gereken kadar değerli olduğu fikrine dayanmaktadır. Bu değerleme aracı, değerleme sırasında bir girişimin yalnızca maddi varlıklarını dikkate alır ve hepsini tekrar etmenin ne kadara mal olacağını tahmin eder.

Yinelenen Maliyet Yaklaşımı aşağıdaki dezavantajlarla birlikte gelir:

Gelecekteki satışlarına ve büyümesine ilişkin projeksiyon tabloları çalıştırarak şirketin gelecekteki potansiyelini dikkate almamak.

Fiziki varlıkları yanında maddi olmayan duran varlıklarını da dikkate almamaktadır. Buradaki argüman, bir başlangıç aşamasında bile, şirketin maddi olmayan duran varlıklarının değerlemesi için sunabileceği çok şey olabilir, yani marka değeri, şerefiye, (varsa) patent hakları vb.

Gelecek Değer Çarpan Yaklaşımı

Gelecek Değerleme Çoklu Yaklaşımı, yalnızca yatırımcıların yakın gelecekte, örneğin beş ila on yıl içinde bekleyebilecekleri yatırım getirisini tahmin etmeye odaklanır. Bu amaçla, beş yıllık satış projeksiyonları, büyüme projeksiyonları, maliyet ve harcama projeksiyonları vb. dahil olmak üzere çeşitli projeksiyonlar yapılmakta ve bu gelecek projeksiyonlarına göre girişim değerlenmektedir.

Piyasa Çarpan Yaklaşımı

Piyasa Çarpan Yaklaşımı, en popüler start-up girişim değerleme yöntemlerinden biridir. Piyasa çarpan yaklaşımı, çoğu katların yaptığı gibi çalışır. Söz konusu girişime benzer nitelikteki piyasadaki son satın almalar dikkate alınır ve son satın almaların değerine göre bir çarpan katsayısı belirlenir. Start-up girişim, daha sonra temel piyasa çarpanı kullanılarak değerlenir.

Bu oldukça basit ve anlaşılır bir başlangıç değerleme yöntemidir. Piyasadaki benzer bir şirketten bir referans metriği seçmeyi ve hedef şirketin değerini onunla karşılaştırmayı içerir.

Risk Faktörü Toplama Yaklaşımı

Risk Faktörü Toplama Yaklaşımı, yatırım getirisini etkileyebilecek işle ilgili tüm riskleri nicel olarak dikkate alarak bir girişimi değerler. Risk faktörü toplama yöntemi altında, bu makalede tartışılan diğer yöntemlerden herhangi biri kullanılarak başlangıç için tahmini bir başlangıç değeri hesaplanır. Bu başlangıç değerine, farklı iş risklerinin olumlu veya olumsuz etkisi dikkate alınır ve riskin etkisine göre başlangıç değerine bir tahmin eklenir veya çıkarılır.

Her türlü risk göz önünde bulundurularak ve girişimin başlangıç tahmini değerine “risk faktörü toplamı” uygulandıktan sonra girişimin nihai değeri belirlenir. Göz önünde bulundurulan bazı iş riski türleri, yönetim riski, politik risk, üretim riski, piyasa rekabet riski, yatırım ve sermaye birikimi riski, teknolojik risk ve yasal mevzuat riskidir.

İndirgenmiş Nakit Akışı Yaklaşımı

İndirgenmiş Nakit Akışı (DCF) Yöntemi, girişimin gelecekteki nakit akışı hareketlerini tahmin etmeye odaklanır. “İskonto oranı” olarak adlandırılan bir yatırım getirisi oranı daha sonra, öngörülen nakit akışının değerinin ne kadar olduğunun belirlenmesine dayalı olarak tahmin edilir.

Buna dayanarak, yatırımcının yatırımının getirisi hesaplanır. Ayrıca finansal analistler, iş ve gelişen piyasa trendleri hakkındaki varsayımlarına dayalı olarak risk faktörlerini nötralize etmek için yüksek iskonto oranları uygularlar. Tahminlerin çoğu varsayımlara dayandığından bu çok güvenilir bir yöntem değildir.

Defter Değeri Yöntemi

Varlığa dayalı değerleme yöntemi olarak da bilinen, Start-up girişimleri için kullanılabilecek bu değerleme modeli, yinelenen maliyet yöntemine benzer şekilde, yalnızca şirketin maddi varlıklarını dikkate alır. Bu tür değerlemelerde, girişimin mevcut durumunun istatistiklerini kullandığından, çoğunlukla tasfiye halinde olan girişimleri değerlendirmek için kullanılır.

Sonuç Olarak

Başarısı veya başarısızlığı belirsiz kaldığından, emekleme aşamasında olan bir şirketin doğru değerini belirlemek son derece zordur. Başlangıç değerlemesinin bir bilimden çok bir sanat olduğuna dair bir söz vardır. Bunda çok fazla gerçek var. Ancak gördüğümüz yaklaşımlar sanatı biraz daha bilimsel hale getirmeye yardımcı oluyor.

Dökümanlar

This is some text inside of a div block.
İndir
This is some text inside of a div block.
İndir
Managing Director

Mert Yaya alanında 12 yılı aşkın deneyime sahip bir denetim ve muhasebe uzmanıdır. EY ve Deloitte gibi üst düzey firmalarda çalışmış ve çeşitli denetim, raporlama ve risk danışmanlığı projelerine liderlik etmiş ve yönetmiştir. Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası üyesidir ve Sermaye Piyasası Kurulu'ndan çeşitli sertifikalara sahiptir. Yeni muhasebe standartlarına uyum, GAAP dönüşümleri ve finansal tablo hazırlama konularında uzmanlığa sahip olan Mert Yaya  ayrıca müşterilere ve personele eğitimler vermiştir.